30 Temmuz 2010 Cuma

Kısa filmin genci :)

International Teen Short Film Festival' e tüm dünyadan 60' a yakın genç kısa filmciler katılacak. AB Eğitim ve Gençlik Fonları tarafından desteklenen projeyi hayata geçiren KGSD, eski bir sivil toplum örgütü esasen ...
Kendilerini genç sanatçılara adamış, tertemiz, mis gibi, kendi yoğurdunu kendi mayalamayı tercih eden ama herkese yediren bir kurum :) www.ksgd.org
 Katılım için:
ONAL TEEN SHORTS FILM FESTIVAL
Posta Kutusu 99 Beyoğlu / İstanbul
Organizasyon: 
http://www.ksgd.org.tr
http://itsff.org/itsff6.swf

29 Temmuz 2010 Perşembe

Fotoğraf Aşıklarını Temmuz’da Akbank Sanata Alalım Lütfen...


Akbank Sanat, 08-29 Temmuz tarihleri arasında dört ayrı fotoğraf gösterisine ev sahipliği yapıyor.

İlk olarak 08 Temmuz 2010, Perşembe günü Serra Mübeccel GÜLTÜRK’ün her an karşılaşılan imgelerin beklenmedik hikayeleriyle düş gücünü zorlayan “Olağan Görüntüler”i ile başlayan etkinlik, 15 Temmuz 2010, Perşembe günü fotojurnalist ve yaratıcı fotoğraf tarzı çalışmalarıyla ulusal ve uluslararası yarışmalarda 50’ye yakın ödül kazanan İlyas Göçmen’in “Klasikler” çalışmasıyla devam edecek. Yoğun kalabalığa rağmen yalnızlıkların, hüzünlerin, zenginliklerin, yoksullukların, çelişkilerin, hatta insanların kabusu olan İstanbul’u anlatan Sebahattin Özveren’in “Düşünüze Sığar mı Hiç İstanbul” 22 Temmuz 2010, Perşembe günü fotoğrafseverlerle buluşacak. Etkinlik kapsamında son olarak İbrahim Ayşıl’ın 1994-2009 yılları arasında çektiği siyah-beyaz İstanbul fotoğraflarından oluşan “Retrospektif” gösterisi 29 Temmuz 2010, Perşembe günü gerçekleştirilecek.

AKBANK SANAT FOTOĞRAF GÖSTERİLERİ

• 08 Temmuz 2010, Perşembe

Serra Mübeccel GÜLTÜRK “OLAĞAN GÖRÜNTÜLER”

Saat: 19.00 Yer: Akbank Sanat

• 15 Temmuz 2010, Perşembe

İlyas GÖÇMEN “KLASİKLER”

Saat: 19.00 Yer: Akbank Sanat

• 22 Temmuz 2010, Perşembe

Sebahattin ÖZVEREN “DÜŞÜNÜZE SIĞARMI HİÇ İSTANBUL”

Saat: 19.00 Yer: Akbank Sanat

• 29 Temmuz 2010, Perşembe

İbrahim AYŞIL“RETROSPEKTİF”

Saat: 19.00 Yer: Akbank Sanat

* Etkinlikler ücretsizdir.

26 Temmuz 2010 Pazartesi

Tasarımsa bence en iyi 10 bu' dur evet :)


1. Abdulla Fes
Yöresel dokumalar, havlular, peştamallar, yatak örtüleri, saf zeytinyağları, sabunlar... Hepsi, Kapalıçarşı'nın eski ve küçük dükkanlarının yanında modern yüzüyle dikkat çeken Abdulla mağazasında. Burada satılan her şey yüzde 100 yerli. Doğu-Batı sentezini yansıtan Abdulla, 1997'de açıldı. Sahibi Metin Tosun, ilk önce Fes Kahve'yi açıp, yanındaki mağazada da sabun, zeytinyağı, havlu satmaya başladı. Ve tabii hemen fark edildi. Abdulla Fes, sadece turistlerin değil Türklerin de rağbet ettiği bir adres. Çünkü kendinizi iyi hissetmenizi sağlayacak çok şey var burada. Zaten Monocle dergisinin 'dünyanın 10 ikon mağazası' listesine de girdi, üstelik ilk beşte. Alışverişten yorulunca, dünyaca ünlü tasarımcıların koleksiyonlarından seçilmiş masa ve sandalyelerin olduğu Fes Kahve'de yine tasarım bardaklarda çayınızı yudumlayabilirsiniz. Abdulla ve Fes'in Kapalıçarşı dışında Nuruosmaniye'de de şubesi var.
Halıcılar Cad. No: 53 Kapalıçarşı Tel: (0212) 522 30 70
Ali Baba Türbe Sk. No: 25/27 Nuruosmaniye Tel: (0212) 527 36 84


2. Özlem Süer House Deluxe
Moda tasarımcısı Özlem Süer'in Nişantaşı'ndaki Özlem Süer House Deluxe adlı mağazası, gerek tarihi binada oluşu gerekse bahçesi ve tasarımcının koleksiyonlarıyla çok keyifli bir mekan. Süer'in mağazasını ziyaret etmek için bir başka neden de, hazır giyim koleksiyonunda sunduğu yüzde 70 indirim fırsatı. Zamansız parçaları uygun fiyata alabilir, üstüne de burada bir keyif kahvesi içebilirsiniz.
Büyükçiftlik Sk. No:12 Nişantaşı
Tel: (0212) 240 57 38


3. Ümit Ünal Doors
Modacı Ümit Ünal'ın Tünel'deki mağazası 'ümitünal doors' da kendinizi iyi hissedeceğiniz bir başka adres. Atölyesinin girişinde mağaza açan Ünal, burada yeni sezon koleksiyonunun yanı sıra 'eski'lerini de sergiliyor. Ayrıca başka modacıların tasarımlarına da ev sahipliği yapıyor.
Asmalımescit Mah. Ensiz Sk. 1B, Tünel - Beyoğlu
Tel: (0212) 245 78 86


4. Midnight Express
Moda tasarımcısı Banu Bora ve mimar Tayfun Mumcu'nun yarattığı Midnight Express, ilk önce Beyoğlu'ndaki Mısır Apartmanı'nda açıldı. İsmini Midnight Express filminden alan butikte, Türk tasarımcıların koleksiyonları ve Kapalıçarşı'daki zanaatkârların elinden çıkan ürünler satılıyor. Midnight Express'in Bebek ve Nişantaşı şubeleri de sürprizlerle dolu. Bu mağaza, tam bir 'yaşam stili' adresi. Banu Bora'nın koleksiyonu, Tayfun Mumcu'nun mobilyaları, Midnight Express etiketli giysi, aksesuvar, ev aksesuvarı ve hediyelik eşya koleksiyonları, Bora Aksu ve Ümit Ünal koleksiyonlarından seçmeler, Apriati marka mücevherler, Johnny Farah çantalar ve küçük deri aksesuvarlar, Yazbukey takı ve aksesuvarlar... Hepsi burada!
Kadırgalar Cad. Açık Hava Apt. No: 8/3 Maçka
Tel: (0212) 231 26 28


5. Muji
Japon markası Muji, karmaşıklık yerine basitliği, gösteriş karşısında doğallığı, tüketim ve tasarım adına yapılan savurganlık yerine boşa enerji ve malzeme harcamamayı, marka yerine nesnenin kendisini, sürekli kendinden bahsetmektense dinlemeyi tercih ediyor. "Ne iyi düşünmüşler" detirten bir marka. Nişantaşı'ndaki mağazasında sürprizler sonsuz. En iyi malzemelerle üretilmiş basit, kaliteli, çevreye duyarlı ve işlevsel ürünler başınızı döndürüyor. Ama bir uyarımız var: Vaktinizin bol olduğu zamanda gidip yalın objeleri uzun uzun inceleyin, o sadelik hissini yakalayın.
Akkavak Sk. No: 13 A
Tel: (0212) 343 91 80


6. Blender
Beymen'in, mağazalarındaki jean bölümünden ilham alarak açtığı Blender, konseptiyle özellikle gençler arasında çok tutuluyor. Dünyaca ünlü spor giyim markalarının koleksiyonlarını birarada bulunduran Blender'da, kıyafet ve aksesuvar dışında moda kitapları, CD'ler, oyuncaklar, fotoğraf makineleri ve bisiklet de satılıyor. Beş katlı mağazada herşey yap-boz gibi; mobil üniteler, paravanlar her sezon başka bir yerde, katta karşınıza çıkabiliyor. Mağazanın en büyük sürprizi, içindeki Dükkan Kasabı. Burada hem öğle yemeği yiyebiliyor, hem de et alışverişi yapabiliyorsunuz.
Karakol Sk. No: 10 Nişantaşı
Tel: (0212) 373 48 80


7. Galeri Haaz
Kendini 'Avrupa ve Ortadoğu'nun dizayn üssü olarak tanımlayan Galeri Haaz, haksız da sayılmaz. Türkiye'de tasarımın geldiği en son noktayı objeler ve mobilyalarla sunan galeri, aynı zamanda bu alanla ilgili bir diyalog merkezi. Endüstriyel tasarım ve enstalasyonların yer aldığı, geleceğe dair ipuçlarını görebileceğiniz mekan, ismi gibi 'haz' kaynağı. Maxim Velcovsky, Tord Boontje, Alvar Aalto, Massimo Morozzi, Fernando&Humberto Campana, Frencesco Binfaré, Jamie Hayón, Tejo Remy, Jurgen Bey, Tom Dixon gibi birçok ünlü tasarımcının ürünlerini, Haaz'ın Address İstanbul'daki yeni yerinde görebilirsiniz.
Halide Edip Adıvar Bulvarı Çiftecevizlerderesi Sk. No: 4 Kat: 2 Şişli
Tel: (0212) 210 45 63


8. Atıl Kutoğlu Butik
Koleksiyonlarıyla uluslararası moda platformunda önemli yer edinen Atıl Kutoğlu'nun tasarımları, artık Nişantaşı'ndaki kendi monobrand???? mağazasında satılıyor. Kutoğlu, atölyesinin bulunduğu Viyana'dan ve 2000 yılından beri katıldığı New York Moda Haftası'ndan dünyaya tanıttığı çalışmalarında, Türk ve Osmanlı kültürüyle modern ve geometrik çizgileri, 'yalın lüks'ü buluşturuyor. Nişantaşı'ndaki 160 metrekarelik mağazasının dekorasyonu, ünlü Italyan mimar Claudio Nardi tarafından yapılmış. Daha önce Dolce & Gabbana, Valentino, Luisa via Roma, Malo gibi markalarla konsept çalışmalar yapan mimar, bu butikte de yeteneğini "konuşturmuş."
Bostan Sk. No: 9 Nişantaşı Tel: (0212) 259 34 60


9. Haremlique
Kumaş ve yün üreticisi bir ailenin kızı olan Caroline Koç ile ortağı Banu Yentür'ün yarattığı ev tekstil markası Haremlique'de, yatak odaları ve banyolar için çok kaliteli ürünler var. Evine düşkün herkesin ilgisini çekecek mağazada, her şey 'Made in Turkey.' Haremlique'in iki temel ürünü; havlu ve çarşaf. Bunun dışında yatak örtülsü, kaşmir yastık, battaniye, mum ve zeytinyağından üretilen sabunlar var. Ayrıca oda spreyi olarak da kullanılan ütü suyu ve Türk kahvesi de satılıyor.
Şair Nedim Bey Cad. No: 11 Akaretler
Tel: (0212) 236 38 43


10. Yıldırım Mayruk
Haute couture tasarımlarıyla tanınan Yıldırım Mayruk, Türkiye'nin önemli ve ünlü modacılarından. Klasik çizgileri çok seven ve aksesuvarla bunu tamamlayan Mayruk, Osmanlı tarihinden, geleneklerinden esinleniyor. Günün çizgilerini başarıyla yakalayan modacı, geleneksel ile moderni harmanlıyor. Gümüşsuyu'ndaki butiğinde de bu tarzı hissediyorsunuz zaten. Rahat ve huzurlu alışveriş keyfi sunan mağazaya girmek için Mayruk'a sipariş vermeniz şart değil. Burada, ihtiyacı olan sanatçılara ait ressamların tabloları???? ve tamamı el işi tasarımlar da satılıyor.
İnönü Caddesi Mithatpaşa Apt. No: 48/A Gümüşsuyu
Tel: (0212) 243 38 38

SÜREK AVI - THE CHASE Resim Sergisi / Painting Exhibition


İSO-Odakule Sanat Galerisi, 1 NİSAN – 1 MAYIS 2010 tarihleri arasında, Ünsal Bahtiyar’ın “SÜREK AVI”adlı Kişisel Resim Sergisini konuk ediyor.

“Sanat bir Sürek Avıdır”.

“Gerçek sanatçı bir avcıdır.”

Sözünü ettiğimiz av türü oltayı suya bırakıp saatlerce suya bakmak ve tesadüfen yeme vuracak avı beklemek değildir. Bugünün gerçek sanatçısı ve onun üretme çabasında olduğu gerçek sanat eseri, alışılmıştan farklı bakış açısı, farklı düşünce boyutu, bilinç, sorumluluk istiyor. Yapılmışların tekrarına duyulan tepki geçmişe nazaran daha da şiddetlendi.

Geleceğe ışık tutacak, geçmişi ve bugünü tartacak-değerlendirecek modern sanatçı sokaktaki insandan daha duyarlı, daha uyanık, daha heyecanlı, daha farklı ve ayrıcalıklı bir insan tipidir. Bu farklılığı yaratacak olan sanatçının dış görünüşü, saçı, giysisi, dili değil iç dünyaya yaptığı yolculuklardır. Bu maceralı yolculuk boyunca sanatçı sürekli bilinenden daha yeniyi, daha farklıyı arayacak, izleyenlerine yeni yorumlar önerecek, yeni ve farklı kavramlar getirecek, yeni açılar, yeni yollar açacak, bir bilim adamından farksız olarak sürekli araştıracak, bulacak, bulduklarını tesbit edecek, sanatsevere teslim edecek, sonra tekrar yola koyulacaktır. Durmadan yolculuk, durmadan av, sürekli av… “ (Necip Yeşiltepe)

Ünsal Bahtiyar :

1975 İzmit Doğumlu Sanatçı, 1993-94’te Kocaeli Fikret Mualla Resim Atölyesinde M. Şengöz’den temel resim eğitimi aldı. 1999 yılında Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Resim Bölümünden mezun olduktan sonra aynı Üniversitede Temel Sanat Eğitimi Bölümünde araştırma görevlisi olarak çalışmaya başladı. 2003’te M.Ü. G.S.Enstitüsü Resim Bölümünden Yüksek Lisans derecesi ile mezun olan Bahtiyar, 2006’da M.G.S.E. Resim Bölümünde Sanatta Yeterlik Programına girdi. 2009’dan itibaren M.Ü.G.S.F. Öğretim Görevlisi olan Bahtiyar, 2010 Nisan ayındaki Sanatta Yeterlik (Doktoranın Güzel Sanatlar Fakültelerindeki karşılığı) sınavına hazırlanmaktadır.

SERGİLERİ : Eserleri bugüne kadar 5 Kişisel Sergi (2010 A Sanat İSO ODAKULE SANAT GALERİSİ, 2007 A Sanat İSO ODAKULE SANAT GALERİSİ, 2007 A Sanat Metrocity Sanat Galerisi, 2005 A Sanat İSO ODAKULE SANAT GALERİSİ , 2003 İzmit Büyükşehir Sanat Galerisi) ve 25 karma sergide (A Sanat, İSO,Odakule Sanat Galerisi,Evin Sanat Galerisi,CKM, Bodrum Cam Sanat,Tekel,İTO,Umut Vakfı,TRT, Kasa Galeri, Musée Olympique Lausanne, Pi Art Works,Kültür Bakanlığı DGS, MÜGSF Istanbul Bienali,Turkcell,Borusan,Tüyap,Fikret Mualla Resim Atölyesi Sergisi) izleyici ile buluştu.

ÖDÜLLERİ : Evin Sanat Galerisi Nuri İyem Resim Yarışması (2008); TJK Resim Yarışması (2006);TEKEL Resim Yarışması (2005); Umut Vakfı, ‘’Bireysel Silahlanmaya Hayır’’ konulu resim yarışması (2004); TRT Resim ve Seramik Yarışması (2003);Dünya Olimpiyat Komitesi Sanat ve Spor(2000); Turkcell İletişimin Gücü (1999)

ÜNSAL BAHTİYAR
"Sürek Avı" "
THE CHASE
01.07.2010 - 31.07.2010

21 Temmuz 2010 Çarşamba

Bodyworlds sergisi görülmeye değer...



Basın toplantısında konuşan BODY WORLDS sergisinin yaratıcısı, anatomist Dr. Gunther von Hagens, bu sergiyle kim olduğumuzun, nasıl düşündüğümüzün, ne hissettiğimizin, nasıl doğduğumuzun, yaşlandığımız ve öldüğümüzün öyküsünü anlattığını söyledi. von Hagens, "Bugün 65 yaşındayım ve son 35 yılımı anatomist olarak geçirdim. Bu süreçte insan vücudunun anatomik açıdan mükemmelliğine tanık oldum. Plastinasyon sayesinde insan anatomisini medikal dünyanın dışında, sizlerle de paylaşabiliyor olmaktan mutluluk duyuyorum " dedi.

BODY WORLDS anatomik sergilerinin kreatif tasarımcısı Dr. Angelina Whalley ise insan vücudunun karmaşık ama muhteşem olan tasarımını, eğitici olduğu kadar unutulmaz bir şekilde de sergilediklerini söyleyerek "Sergilerimizin bu kadar başarılı olmasının ardında yatan, ziyaretçilerin plastinatları gördükten sonra iç dünyalarına doğru yaşadıkları seyahat. Şunu söyleyebilirim ki, kendilerine bakış açıları değişiyor, özellikle de sağlıklı ve hastalıklı iç organları gördükten sonra. Bedeninizin sağlıklı olması sizin elinizde. Ona ne kadar erken yaşta bakmaya başlarsanız, o kadar faydasını göreceksiniz " dedi.

Böyle bir serginin Türkiye'de de açılmasından gurur duyduklarını söyleyen, İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Anatomi Anabilim Dalı Uzman Doktor Mehmet Üzel, "Birçok insan vücudunun nasıl işlediği konusunda çok az bilgiye sahip. BODY WORLDS, sağlıklı ve hastalıklı organlar arasındaki farkı ortaya koyarak, insan vücudunda yaşanan etkileri gösteriyor. Bu serginin insan vücudunun ne kadar olağanüstü olduğunu anlatması açısından çok önemli ve özel olduğunu düşünüyoruz" dedi.

Dünyanın en çok konuşulan ve birçok farklı ülkede sergilenmiş BODY WORLDS sergisini Türk halkıyla buluşturmak konusunda bir ilke imza attıklarını belirten THEPARTNERS Kurucusu Fırat Kasapoğlu, "Bu önemli sergiyi Türkiye'ye getirmekten mutluluk duyuyoruz. BODY WORLDS'ün sağlıklı yaşamanın önemini göstermesi açısından çok başarılı ve eğitici bir sergi olduğunu düşünüyoruz. Umarız İstanbul'da gerçekleştirdiğimiz bu organizasyon Türkiye çapında çeşitli kitlelere ulaşır" dedi.

Bülent Ortaçgil 40. Yıl Konserleri


Bülent Ortaçgil, 40. yılında Harbiye Cemil Topuzlu Açık Hava sahnesinde sevenleriyle buluşuyor.
Bu akşam 20:00'da gerçekleşecek büyük buluşmanın bilet fiyatları: 1. Kategori: 80,00 TL 2. Kategori: 60,00 TL 3. Kategori: 50,00 TL 4. Kategori: 40,00 TL.
İlki bu gece konserlerin ilki gerçekleşiyor. Gidilmesi gereken bir etkinlik...

20 Temmuz 2010 Salı

The Cranberries @İstanbul – Küçükçiftlik Park Konseri 22.07.2010


THE CRANBERRIES TÜRKİYE’DE

22 TEMMUZ 2010 İSTANBUL KÜÇÜKÇİFTLİK PARK
23 TEMMUZ 2010 ÇEŞME

Dolores O’Riordan ve The Cranberries’in orijinal grup üyeleri yedi sene sonra yeniden bir arada!

“Zombie”, ”Ridiculous Thoughts”, ”Ode To My Family”, “Linger”, “Animal Instincts” gibi efsane parçalarıyla dünyanın hemen her yerinde milyonlarca kişinin kalbini çalan, müzikleri ve Dolores O’Riordan’ın inanılmaz sesiyle hepimizin ruhunu adeta kendilerine esir eden THE CRANBERRIES, UNILIFE organizasyon tarafından 22 Temmuz ve 23 Temmuz tarihlerinde düzenlenecek konserlerle Türkiye’deki hayranlarının kalplerini 7 senenin ardından yeniden fethedecek.

Ocak 2009’da Dolores O’Riordan’ın Dublin Trinity College’da grup üyeleri ve Noel&Mike Hogan kardeşlerle birlikte verdiği konser, grubun 2003’ten beri birlikte gerçekleştirdikleri ilk konser olmuştu.

Hiçbir zaman resmi olarak dağılmayan ancak bir süreliğine birlikteliklerine ara veren grup üyeleri bu konser sonrasında birbirlerini ve THE CRANBERRIES olmayı ne kadar özlediklerinin farkına vardı.

“ The Cranberries olarak eski grup arkadaşlarım ile yeniden bir araya gelmeye karar verdim. Birlikte Yepyeni parçalar yazarken, konserlerimizde The Cranberries’in unutulmaz parçalarının yanında yeni solo albümümden parçalar da çalacağız” diyor Dolores ve hayranlarına özel bir mesaj gönderiyor “Hepinizi çok özledim ve umarım konserlerimizde yeniden buluşma imkanımız olur”

Gitarist ve yardımcı söz yazarı Noel Hogan ise “ Herbirimiz geçen yıllar içinde kendi projelerimiz üzerinde çalışırken bireysel deneyimlerimizden pek çok şey öğrendik” diye belirtirken ekliyor “ Artık The Cranberries olarak deneyimlerimizi bir araya getirip birlikte ilerleme zamanı geldi”

Yedi senenin ardından birlikte sahnelere dönmeyi ve konserlerinde hayranlarıyla yeniden bir araya gelmeyi sabırsızlıkla bekleyen THE CRANBERRIES’in Avrupa turnesi 5 Mart 2010 tarihinde Lille, Fransa’da start alacak.

THE CRANBERRIES’in Türkiye’de ki hayranlarıyla buluşması ise 22 Temmuz 2010 akşamı İstanbul Maçka Küçükçiftlik Park ve 23 Temmuz Cuma akşamı da Çeşme’de olacak.

Çeşme’de gerçekleşecek konserin, müzikseverler ve THE CRANBERRIES grubunun Türkiye’nin dört bir yanındaki hayranları için en büyük avantajı ise, konsere katılmak isteyen ve İstanbul dışında yaşayan müzikseverlerin yaz tatillerini, THE CRANBERRIES Çeşme konser tarihine denk getirebilme imkanı olacak.

Ayrıntılar: www.thecranberriesturkiyede.com

Geniş bilgi: The Cranberries, Rock müzik grubudur. 1988 yılında The Cranberry Saw Us adıyla kurulmuştur. 2003 yılından beri grup üyeleri müzik kariyerlerine yalnız başlarına devam etmekte iken 2009 yılında grup tekrar birleşmiş ve konserlerine başlamıştır. Grup solisti Dolores O’Riordan,gitaristi Noel Hogan,basisti Mike Hogan ve davulcusuda Fergal Lawler dır.


Mekan: Küçükçiftlik Park

Bilet Fiyatları: Normal: 78,00 TL
Sahne Önü: 165,00 TL

Ön bilgi: – İndirimli dönem biletleri sınırlı sayıdadır.

19 Temmuz 2010 Pazartesi

Akbank Sanat, (İstanbul)Transit-Topos Sergisi'ne Ev Sahipliği Yapıyor


Küratörlüğünü Ali Akay'ın yaptığı (İstanbul) Transit -Topos sergisi,26 Mayıs-03 Temmuz 2010 tarihleri arasında Akbank Sanat'ta sanatseverlerle buluşuyor. Claude Closky, Brice Dellsperger, Wang Du, Laurent Grasso, Seza Paker, Nasan Tur gibi sanatçıların eserlerinin yer aldığı sergi, dönüşüm, geçiş ve zaman içindeki değişimlerin görünürlüğü ve görünmezliğinin alanı olarak şehirin güncel vaziyetini ele alıyor, sorunsallaştırıyor. Parantez içindeki bir İstanbul, şehrin kendisinden ve kendi imgelerinden çok, yolladığı işaretlerinin açılımları üzerinde duruyor.

İstanbul, kültürlerin kozmopolit yapısıyla, değişime açık, içinde her zaman yabancılıkların bulunduğu bir şehir olarak, eserleri sergilenen çeşitli sanatçılar için de bu anlamda bir etkileşim alanı haline geliyor. Bir topografya alanı ve tarihin katmanlarının üstüste gelerek zamanları aynı mekana toplayan, şimdiki zamanla gelecek zamanı neredeyse kristal bir şimdiki zamanda birleştiren şehir, aynı zamanda bir megalopol olarak küreselleşmiş bir dünyanın önemli geçiş merkezlerinden biri haline geldi. Bu alan bir topos olarak katedien, geçilen, etki alınan ve etki veren bir mekan olarak birçok uluslararası sanat eserinin geçtiği bir alandır. Bu geçiş alanı topos'un etrafında dönen sergide sanatçılar İstanbul'u küreselleşen dünyanın önemli geçiş merkezlerinden biri olarak görünürlüğü ve görünmezliğini sorguluyor. İstanbul'dan dünyaya açılan bir coğrafyanın kapalılığından çok geçirgenliğini düşündürüyor: Avrupa'dan Uzak Asya'ya açılan tüneldeki mekanların geçişliliğinin dünyasında oluşumuz üzerine odaklanıyor.

Serginin ilk aşaması 28 Mart - 24 Nisan 2010 tarihleri arasında Paris Passage de Retz'te düzenlenmiştir.

17 Temmuz 2010 Cumartesi

Yerebatan Sarnıcı'nda 'Venedik Rüyası'

Su Üstünde Avrupa İstanbul 2010 Şenliği kapsamında, İtalyan cam sanatçılarının yapıtlarından oluşan "Venedik Rüyası" sergisi ziyarete açıldı.
Simonetta Gorreri’nin sanat yönetmenliğinde düzenlenen sergide, İtalyan cam sanatçıları Maria Grazia Rosin, Candida Ferrari, Heidi Bedenknecht Defelice ve Cristiana Moldi Ravenna’nın hazırladığı cam eserler, özel video yansıması ve müzik eşliğinde aydınlatılarak sergilendi.

Serginin küratörü Simonetta Gorreri ise sanat hayatında yıllardır sanat ve su ilişkisi üzerine çalışmalar yapan çok özel bir insan. Görülmeye değer bir çalışma olmuş. Özellikle özel videoların yansıması Yerebatan' ın mistik dokusu ile birleşince muhtteşem sonuçlar doğurmuş.

Sergi kıvamındaki bu  güzel çalışma 31 Temmuz' a kadar görülebilir.
Keyifli seyirler şimdiden :)

16 Temmuz 2010 Cuma

Tatarlı Tümülüsü Mezar Odası' na sonunda kavuştuk !!!

Yapı Kredi Vedat Tör Müzesi, ' Tatarlı - Renklerin Dönüşü' sergisine ev sahipliği yapıyor. 26 ylüle kadar ziyaret dilebilecek olan sergi tarihseverleri heyecanlandırıyor. Tören ve efsane sahnelerinin resmedildiği ahşap mezarı mutlaka görmeli herkes.
Bu mezar odasının pek çok kısmı şerefsiz :) tarihi eser kaçakçıları tarafından Almanya' ya kaçırılmış ancak uzun ve kapsamlı bir proje ile yeniden iade edilmişti. Darısı Avrupa şehirlerinde hatta müzelerinde sergilenen diğer tarihi eserlerimizin başına diyelim ve şimdilik Tatarlı Tümülsü ile idare edelim  :)..

Ünlü fotoğrafçı ile dünya turu...

     Amerikalı haber fotoğrafçısı Ron Haviv' in dünyanın pek çok yerinde çkmiş olduğu birbirinden güzel fotoğraflardan oluşan sergisi 25 Temmuz tarihine kadar PhotoWorld Fotoğraf Merkezi' nde olacak.
Haviv VII  Fotoğraf Ajansı' nın 7 kurucu üyesinden biri. Pek çok da özül kazanan fotoğrafçı, çok da fazla tarzım olmasa da belgesel fotoğrafın yaşayan başarılı fotoğrafçılarından biri.Fotoğraf severlere duyrulur :)

sun.day.sky

Müziksiz festival olmaz diyenlere: sun.day.sky, bu sene ana sahnesinde WUFI ve 123’ü ağırlıyor! Plak Pazarı’nda gün boyunca Djler müzik çalıyor!

sun.day.sky’da, sunny.easy.music by Ahmet Güneş ile sabah saatlerinde başlayan müzik keyfi, 17 Temmuz Cumartesi akşamı Electronik Funk’ın Türkiye’deki başarılı temsilcilerinden WUFI’nin canlı performasıyla devam edecek. 18 Temmuz Pazar günü ise “stereo love” albümleriyle büyük ilgi gören 123, festivalcilere aksel’in hikayesini anlatacak.

Kulağınızı Tamirane’den ayırmayın! Tamirane’de 17 Temmuz Cumartesi saat 16:00’da Jehan Barbur Quartet, 18 Temmuz Pazar ise saat 16:00’da bir Yahya Dai projesi olan Aquavit sun.day.sky için performans sergileyecekler.

santralistanbul ve showhow işbirliği ile düzenlenen sun.day.sky, geçen yıl 5.000 kişiyi ağırlarken, bu yıl 17-18 Temmuz’da bol güneş, iyi müzikler, lezzetli yemekler eşliğinde Plak Pazarı’nda eski plakları karıştırmak, Bazaar alanında kentin genç tasarımcılarının standlarından alışveriş yapmak çocuklarıyla santralPARK’da tırmanma duvarına tırmanmak, tekneler yapıp yüzdürmek veya gün boyuyan gelip yatarak dinlenmek isteyen her kentliyi santralistanbul’a davet ediyor.

Renkli, eğlenceli ama aynı zamanda dinlendirici bir hafta sonu için, santralistanbul’da 17-18 Temmuz 11:00’den akşam 22:00’ye kadar, güneş, gün ve gökyüzünü birleştiren festival sun.day.sky’da buluşuyor olacak!

Babylon sezonu Tinderstick ile açacak...

Bariton bir sese sahip olan grubun ünlü solisti Stuart A. Staples’ın önderliğinde çalışmalarına devam eden grup, canlı performanslarında ve aranjmanlarında piyano, glockenspiel, vibrafon, keman, trompet, klarnet, org ve fagot gibi alışılmışın dışında enstrümanlar kullanıyor. 1991 yılında Nottingham’da kurulan Tindersticks, ismini Yunanistan’da tesadüfen bir plajda buldukları kibrit kutusundan alıyor.
Kendi plak şirketleri Tippy Toe Records’dan çıkardıkları ilk parçaları “Patchwork” ile müzik piyasasına adım atan grup, bunu izleyen yıllarda özellikle orkestra düzeninde gösterdikleri görkemli performanslarıyla ismini duyurmaya ve diğer indie rock gruplarından ayrışmaya başladı. İngiliz grup, üçüncü albümleri Curtains’dan sonra müzikal yönlerini değiştirerek soul müziğin etkisine de girmeye başladı.
Tinderstick alışılmadık bir grup olduğunu çıkardıkları iki farklı parça yayınlayarak ispatladı. Birinci parça; John Barry'nin bir kaç sene sonra Fun Lovin’ Criminals tarafından da yorumlanan ‘We Have All The Time In The World’ adlı parçasıydı. İkinci parça ise bir Pavement coverı olan ‘Here’ oldu. Grup bu iki parçayla, ne tür bir müzik olursa olsun rahatlıkla çalabileceklerini ispatlamış oldu.2005 yılında grubun efsanevi solisti Stuart A. Staples kendi solo çalışmalarına ağırlık vermeye başladı ve 2 albüm yayınladı. 2008’te tekrar stüdyo çalışmalarına başlayan grup bu sene 8. Albümleri “Falling Down A Mountain”’ı yayınladı. Grup kendi çalışmalarının yanı sıra Trouble Everyday ve White Material gibi alternatif Fransız filmlerinin müziklerini de hazırladı.
Babylon yeni sezona 21 Eylül'de Tindersticks ile merhaba diyecek.

Massive Attack Istanbul' dan geçti

Massive Attack Turkcell Kuruçeşme Arena sahnesindeydi. Kısa ama enfes konsere arka plandaki ekrandan geçen yazılar damgasını vurdu.
Haberini çok önce almış, meraklanmaya başlamıştık Massive Attack konseri için. Yeni albümü “Heligoland”in şubat ayında raflarda yerini almasıyla heyecanımız katlandı. Temmuz ayı geldiğinde ise geri sayım başladı; dün akşam Turkcell Kuruçeşme Arena’da hayranlarını fazlasıyla memnun eden bir konser verdi İngiliz ikili Massive Attack. En iyisi biz başa  dönelim…
Konser öncesinde vokalistleri hazırladı bizi geceye, tek başına sahnedeydi yüzünde maskesiyle. Önceleri çok kalabalık olmayan alanda volta atan Cem Yılmaz’ı görmek de mümkündü. Hatta o sıralar, içeriden çok dışarısı kalabalıktı. Konserin başlama saati ise neredeyse 10’u buldu.
Daha önce de defalarca İstanbul’a uğrasalar da benim için bir ilkti bu konser, Massive Attack’in canlı performansıyla ancak tanışabildim. İki kelimelik izlenimim ise şu: Çok başarılılar. Yeni albümden şarkılarla açtıkları konserde, ben dahil herkesin beklediği ‘Angel’, ‘Teardrop’, ‘Unfinished Sympathy’, ‘Safe From Harm’, ‘Karmacoma’ gibi şarkıları çalmayı ihmal edilmedi. Ama keşke ‘Live With Me’ ve ‘Butterfly Cought’ da çalınsaydı dedik.
Popüler kültüre bir güzel "laf sokuldu"
Massive Attack hayranlarını en meraklandıran kısım ise ‘Inertia Creeps’in çalındığı dakikalardı. Görsel olarak da başarılı olan konserde, ‘Inertia Creeps’ boyunca arka plandaki ekrandan yazılar geçti. Popüler kültüre bir güzel “laf sokuldu”. Aklımızı kurcalayan mevzular kısa ve öz olarak irdelendi. “Demet Akalın kendi klibini kendi yönetti”, “Ayşe Özyılmazel, Şahan’la teknede yakalandı” gibi “gereksiz” bilgiler sorgulandı. Uzun zamandır derdi bitmeyen Youtube’a da el atılmıştı, “Youtube: Yasak krallık” yazısı en çok alkış alan yazı oldu. Mavi Marmara da unutulmadı elbette, çalınan şarkı ona adandı.
Merak ettiğim mevzu şu: Massive Attack ne dedi de arkadaki yazılar hazırlandı? Dünyaca ünlü grubun ne işi olur Demek Akalın’la bilmem kimle?… Gereksiz yaratılan gündeme de laf söylemek elbette gerekli, ama yazıların kimin tarafından hazırlandığı yine de merak uyandıran bir mevzu.
Gelelim “diğer”lerine… Bir Kuruçeşme Arena klasiği oldu artık uzayıp giden tuvalet sıraları; millet tuvalete gireceğim derken 500 metrelik kuyruk beklemekten konser izleyemiyor. Kızlar tuvaletinden umudu kesip erkekler tuvaletine girmek isteyenler ise “görev”lerini yapmak isteyenlerce apar topar kapı dışarı ediliyor. İçki kuyruğu deseniz yürümüş gitmiş. Mini mini bardaklarda pahalı içkiler, konsere bir gün kala bilet fiyatlarında yapılan indirimler can sıkıyor. Ama Massive Attack’in nefis konseri, yine bunları unutturmayı başarıyor.